Sappho’nun İzinde
Midilli Adası‘ndaki Lesbos kentinde aristokrat bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Sappho (MÖ 630-612), gerek güzelliği, gerekse zekasıyla Antik Yunan halkı nezdinde daima parlayan bir yıldız durumunda idi.
Pürüzsüz bembeyaz teni, gece mavisi gözlerinin davetkar teklifi; o, fiziksel görüntüsüyle kadın-erkek demeden herkesi büyülüyor, ardından mürdüm rengi dudaklarından dökülen sözcüklerle ruhun derinliklerine kadar neşrediyordu.
Günümüzde hemcinslerini de etkileme yetisine sahip olan bu etkileyici kadının, bilhassa yazdığı şiirlerine dayanarak lezbiyen veya biseksüel olduğu düşünülmesine karşın, bu konuda kesin bir şey söylenememektedir. İşte bir kadına aşkını anlatan şiirlerinden:
Buna ek olarak yazdığı şiirlerin sadece dört tanesi tam anlamıyla günümüze kadar ulaşabilmiş olup, diğerleri bir bütünlük taşımamaktadır. İşte bunlardan bir tanesi, yaşadığı aşkın yoğunluğunu tarif ederken:
Tabii Sappho demişken, Aşk Tanrısı Eros‘a onun gözünden bakmadan olmaz elbette:
Her şeyin haricinde ilginç olan bir şey var ki: Güzel olmasının yanında zeki ve kültürlü de olan bu zarif kadın, Phaon adındaki genç denizcinin aşkına karşılık vermemesi nedeniyle ızdırabın derinliklerinde kaybolmuş, sonrasında kendini Midilli kayalıklarından aşağıya bırakarak intihar etmiştir. (MÖ 570)
Bazen hangi niteliklere sahip olunursa olunsun hüznün elzem olduğunun en önemli kanıtlarındandır Sappho: